7 Ağustos 2019 Çarşamba

deyimlerim

Ne kadar samimi  isen
Bil ki  o kadar kalbimdesin...!!!

Yüksel ŞEKER

26 Haziran 2018 Salı

Karanlık günlere giderken

Karanlık günlere giderken...

Dostoyevski yüksek sesle okuduğu bir şiir yüzünden Çar tarafından cezalandırılır ve hapise konur. cezasını bitirip çıktıktan sonra 'Ölüler evinden anılar' adlı bir kitap yazar. O kitapta hapishanede ki hayatından önce insanları tanıdığını sandığını ama burada yanıldığını anladığını yazar. Yazar 'KARA HALK' olarak tanımladığı bir kitleyle karşılaştıktan sonra insanları çözümlemeye ve kendi iç dünyasının derinliklerine inmeye başlar.

Dostoyevski hapishanedeki bir köpeğin yanından geçen her mahkum tarafından tekmelendiğini,Köpeğin mahkumlardan kaçmak yerine yanına yaklaşan bir mahkum olduğunda hafiften yere eğilip tekmelenme pozisyonuna geldiğini gözlemler. Bir gün köpeğin yanına giden yazarımız köpeğin tekmelenme konumuna girmesine aldırmadan eğilir ve sevgi ile başını okşar. Köpek şaşkın şaşkın bakıp, korku dolu gözlerle ve acı acı havlayarak hızla yanından uzaklaşır. O günden sonra köpek yazarımızı her gördüğünde ondan kaçmaya başlar...

Ruhu köleleştirilmiş bu köpek tamamen bir 'SEVGİ AÇI'dır aynı şey insanlar içinde geçerlidir. Hayatlarının büyük bölümünde haksızlığa, kötü muammeleye, horlanmaya, dışlanmaya yok sayılmaya uğramış sevgi açları kendilerine sevgi eli uzatıldığında nasıl davranacaklarını bilemezler. Onlar kötü davranılmaya alışık olduklarından kendilerine kötülük yapanları gözlerinde yüceltirler. İyilik yapamaya, herkese olduğu gibi onlara da eşit hak ve özgürlükler sunan birilerini gördüler mi de nefret ederler...

İşte ülkemin şu andaki hali bu. Bir yanda herkesi yok sayan biri. Kendi çıkarları için hiç düşünmeden herkesi yok edebilecek biri. Haksızlıkları ile devletin tüm organlarını çürütüp kullanılmayacak ve sadece kendine biat edecek konuma getiren biri ve karşısında bu ülkedeki herkese eşit ve özgürlük sunan birileri. Ne mi yaptık
benden bu kadar onuda siz bulun gayri... !!!

Yüksel ŞEKER

23 Nisan 2018 Pazartesi

ŞEKER ADAMCA SÖZLER

Sadece senin anlayabileceğin şekilde anlatıyorum aşkı...
Ben gönlüme 'Sevda' ektim...!!!

Yüksel ŞEKER


27 Mart 2018 Salı

ŞEKER ADAMCA ŞİİRLER

Yalnızlık diyorum yalnızlık
benimkini biliyorum psikolojik
sen bir gelsen bir öpsen geçecek...!!!
Yüksel ŞEKER

20 Şubat 2018 Salı

ŞEKER ADAMCA

Atatürk ömründe tek bir soruya cevap veremedi

Soru şuydu ;

Mustafa Kemal, Mersin gezisindeyken şehirde gördüğü büyük binaları sormuş.

- Bu köşk kimin?
- Kirkor'un

- Ya şu koca bina kimin?
-Yorgo'nun

- Ya şu?
- Solomon'un

Atatürk sinirlenerek sormuş.

' Onlar bu binaları yaparken siz neredeydiniz !? '
Toplananların arasında bir köylünün sesi duyulur;

- Biz Yemende, Tuna Boylarında Balkanlarda
Arnavutluk Dağlarında, Kafkaslar da, Çanakkale'de savaşıyorduk Paşa'm !

Atatürk bu hatırasını anlatırken 'Hayatta cevap veremediğim yegane insan bu ak sakallı ihtiyar olmuştur.'
demiştir.

Şimdi ise benim cevap bulamadığım bir soru var !?

Devlet geçenlerde kendisine bağlı tüm kurumları feshetti.Kendi başınızın çaresine bakın dedi.

Atatürk'ün ölümünden sonraki dönemlerde. İktidara gelen partiler yavaş yavaş tüm yer altı ve yer üstü kaynaklarımızı satmaya başladılar.

1981 yılında Amerikalı bir ekonomist ve bilim adamının yaptığı araştırmada. Türkiye Boraks madenini kendi işler ve satarsa kırk milyon insan kırk yıl çalışmadan çok rahat geçinir dediği maden ilk satılanlardan oldu. Abd uzaya çıkabilmek için bu madene muhtaçtı geldi ve aldı.

Türkiye'nin ekonomiye en çok gelir getiren kurumu PTT nin T'lerinden biri olan Telefon sanki kapkaççıya kaptırılacakmış gibi 2005 yılında çok komik rakamlarla satıldı.

Sanayi ülkesi olamadık. Tarım ülkesi olalım bari dedik.Olduk ta pek çok ürünü (mercimek gibi) dünya bizimle tanımışken. Bizden alıp üretmişken. Tarımcılığı öldürüp İsrail'in sattığı GDO lu ve tek kullanımlık tohumları ülkemize sokmayı becermişiz. Sonuç Mercimeği dışarıdan getiriyoruz.


Satılanları yazmakla bitmez. yapmamamız gereken ne varsa yapmışız.Hırsızımız dolandırıcımız katilimiz tecavüzcü sapığımız ve bir kereden bir şey olmaz diyen aile bakanlarımız çoğalmış da çoğalmış.

Neyse konuyu çok daha fazla dağıtmayayım.

Şehitlerimizin al kanlarıyla bizim özgürce yaşamamız için canlarını feda ettikleri bu güzel ülkemde. Tüm bunlar olurken bizler neredeydik.

Ya Allah rızası için içimizden biri çıksın o ak sakallı dede gibi bir şeyler söylesin. Falanca cephedeydik filancayla savaşıyorduk desin. Hep kendimizle kendi içimizdekilerle savaşmaktan başka.

Susmayın ya susmayın bir şeyler söyleyin. Göçüp gittiğimizde ecdatlarımıza söyleyecek bir sözümüz yüzlerine bakabilecek yüzümüz olsun.

Var mı içimizden biri vatanım için bunları yapıyordum da ondan olanları görmedim diyebilecek... Yok değil mi?

Yazık değil mi yazık ya...Tüm bu olanları Ata'mız görse herhalde kalp krizinden giderdi.

Ata'mızı belirli günlerde saygı ile anan bizler. Ona ne kadar bağlıyız değil mi? O yoktan bir halk yarattı. Biz o halkı yok etmek için yapılanların hepsine sessiz kalıyoruz. Sorsalar hepimiz ATATÜRK çüyüz...!!!

Yüksel ŞEKER


9 Şubat 2018 Cuma

28 Aralık 2017 Perşembe

ŞEKER ADAMCA ŞİRLER

Sen benim görmek için yanıp tutuştuğum
her an düşünüp her şeyinle sevdiğim
ellerimi uzattığımda tutmak istediğimsin
hiç bir neden yokken özlediğim
dokununca incitirim diye korktuğum
ismini duyduğumda iliklerime kadar titrediğimsin
Neden diye sorma yar
çünkü canımın için
sen benim uğruna ölmek isteyebileceğim kadınım
bu dünyada ki en büyük
TUTKUMSUN
Özlemek özlenen sensin diye bu kadar güzel...!!!
Yüksel ŞEKER